Başarılı İnsanlardan Çaldığım 12 Şey

    Hayatımda başarılı olmak için yaptıklarıma baktığımda okuduğum kitaplar, izlediğim konuşmacılar hatta günlük hayatta bile izlerken öğrendiğim insanlar olduğu için şanslıyım.

Bu insanlardan aldığım tavsiyeler ve çıkardığım dersleri uyguladım. 

Daha iyi alışkanlıklar edinmek, daha çok para kazanmak, mutluluk seviyemi yükseltmek olsun bunları birebir uyguladım. 

Şimdi ise size bunları paylaşmak istiyorum.

1) Gün İçinde Aldığınız Karar Sayısını Düşürün

Her gün binlerce karar vermek zorunda kalıyoruz ve ne yazık ki çoğunu erteliyoruz hatta sonsuza dek yok olmasına neden oluyoruz. Bugün spor yapmalı mıyım? Bugün şu kitaba başlayacak mıyız? Bugün dünden kalan işimi tamamlayacak mıyım? 

Araştırmacılar, tutarlı bir şekilde iyi düşünülmüş kararlar verme kapasitemizin sınırlı olduğunu belirtiyor. Çünkü verdiğiniz her karar size zihin yorgunluğu olarak geri dönüyor. Bu yüzden önemli bir karar vermeniz gereken enerjinizi saklamalısınız. Peki bunu nasıl yapacağım? Karar aldığınız bölümlerdeki işleri otomatikleştirerek veya onları paylaştırarak başlayabilirsiniz. 

Bunu yaparak kendinizi önemli ölçüde zihinsel olarak dinç ve mutlu hissedeceksiniz.

2) Başarı Listesi Oluşturun

Yapılacaklar listesi yerine, başarı listesi oluşturun. Çünkü yapılacaklar listesindekiler uzayıp gidecektir ve neye daha çok önem verme konusunda kafa karışıklığı yaratacaktır.

The One Thing kitabından bir alıntı yaparak durumu daha açık yapalım:

Yapılacaklar listeleri uzun olma eğilimindedir; başarı listeleri kısadır. Biri sizi her yöne çeker; diğeri sizi belirli bir yöne hedefler. Biri düzensiz bir rehber, diğeri ise organize bir direktif.

 Bu nedenle, bir yapılacaklar listesi oluştururken rastgele oluşturmak yerine önem sırasını göz ardı etmeden oluşturun. Sonra biraz kafa patlatıp aralarından en önemli 3 tanesini seçebilirsiniz.

3) Cümlelerinizi Bilinçaltınıza Daha Olumlu Olacak Şekilde Düzenleyin

Kurduğunuz cümleler, sizin bir sonraki hamlelerinizi etkileyen bilinçaltı tetikleyicileridir. Bu neden olayları bir zorunluluk olarak değil, bir fırsat şeklinde düşünün ve ağzınızda o muhteşem cümleleri çıkartın:

- "Bugün koşmaya gitmeliyim" yerine "Bugün vücudumun dayanıklılığını arttırıyorum" deyin.

- "Bugün okumam gerekiyor" yerine "Bugün tecrübeli bir yazarın kitabından faydalı bilgiler ediniyorum" deyin.

Bu şekilde olayların negatif yönlerini ön plana çıkartmak yerine pozitif özelliklerini ön plana çıkarırsanız başarılı olduğunuzda mutluluğunuzu ve zihinsel enerjinizi daha da çok arttıracaksınız.

4) İnsanların En Sevdiği Sesi Kullanın

İnsanlar tarafından daha çok sevilmek istemez miydin? Kim istemez ki? Hatta bir başkası tarafından sevilmeyi umursamadığını söyleyenler bile sevilmek isterler.

İnsanların en çok sevdiği sesi duyması sizi kariyer hayatınızda ve insanlarla olan iletişiminizde daha çok sevilmenizi sağlayacak. 

Peki her insanın sevdiği ses farklı değil mi? Elbette farklı ancak bunu bilmek çok kolay. Sadece o kişinin ismini bilmeniz ve hatırlamanız yeterli. Bir kişinin adı, onun için herhangi bir dildeki en güzel sestir.

Bundan sonra konuştuğunuz kişinin ismini unutmayın ve onunla konuşurken kullanmaya çalışın. Bu gerçekten çok kolay ama etkili bir yol.

5) İnsanların Ayaklarına Bakın

Bir insanla sohbet ederken size ve konuştuğunuz konuyla ilgili olup olmadığını nasıl anlarsınız? Tabiki ayaklarına bakarak.

İnsanların en fazla kontrol edemediği bölgesi ayaklardır ve ayaklar o insanın duygu durumu ve ilgisi hakkında bize birçok ipucu verir.

Eğer ayakları size dönük bir şekilde sizi dinliyorsa size karşı ilgilidir. Ancak ayakları dışarı dönük veya gidecek gibi kapıya doğru bakıyorsa muhtemelen sıkılmıştır ve size karşı ilgisi düşüktür. 

6) Yerine Koyma Tekniği

Mutfak sanatlarında şeflerin kullandığı bir terim olan "yerine koymak" yani Fransızca "mise en place" olan bir teknik vardır.

Şefler, pişirmelerini yapmadan önce tüm aletlerini, baharatlarını hazırlarlar; meyvelerini, sebzelerini doğrarlar. Bu işi bir gün önceden hazır hale getirirler.

Profesör ve alışkanlık araştırmacısı Amy Wood , "İyi Alışkanlıklar, Kötü Alışkanlıklar: Kalıcı Olumlu Değişiklikler Yapma Bilimi" kitabında, daha iyi alışkanlıklar oluşturmak için mise en place kullanılmasını tavsiye ediyor.

Daha iyi yemek yemek istiyorsanız, işe ilk başta kahvaltınızı, öğle yemeğinizi ve akşam yemeğinizi hazırlamakla başlamalısınız.

Daha fazla okumak istiyorsanız, yatağınızın ucuna kitap koymalısınız.

Sabah koşuya çıkmak istiyorsanız, akşamdan koşu kıyafetlerinizi hazırlamalısınız.

Oluşturmak istediğiniz olumlu alışkanlıklar için baştan hazırlık yapmalısınız.

7) Eşek Olmayın

Bir hikayede eşek aynı derecede aç hem de aynı derecede susuzmuş. Eşek o an hem derenin hem de yemeğin olduğu bölgeye birkaç metre uzaklıkta ve bu ikisinin tam ortasındaymış. Yalnız, eşek hangisine gideceğini bilememiş ve ortada yığılıp kalmış.

Aslında eşeğin biraz aklı olsa ilk önce suyu gidip içmeli ve ardından yemeğini yemesi gerekirdi. Ancak bizim düşünme yetimiz var ve ne yapacağımızı biliriz ya da bilmeliyiz.

10 yıl içerisinde yapmanız gereken 10 şey varsa bunların hepsini aynı anda yapmaya kalkışırsanız en sonunda elinizde pek bir kazanç olmayacağını bilmelisiniz. Ancak her bir iş için 1 senenizi adasaydınız sırayla hedeflerinizi başarıyla tamamlamış olacağınızı bilin.

Eşek olmayın.

8) 7 Rakamını Kullanmayın

Bir şeye hayır diyip demeyeceğinizi 1 ile 10 üzerinde puanlayın ancak 7 puanını vermemek koşuluyla. 

Bu strateji Tim Ferriss'in "Tribe of Mentors: Short Life Advice from The Best In The World" isimli kitabından geliyor.

Peki Tim Ferriss neden 7 rakamını kullanmanıza izin vermemeniz gerektiğini söylüyor: Çünkü 7 çok güvenlidir ve hiç taahhüt etmez.

Puanlamayı 7 olarak yaparsanız o şeye evet deme ihtimaliniz çok fazla yükselir.

Oysa; 6 (çok kötü) ya da 8 (heyecan verici) olarak puanladığınızda büyük bir yükten kurtulup daha hızlı ve net bir karar verirsiniz. 

Bu şekilde karar vermenin yararı, size karar almaya zorlamasıdır.

9) Ağlayan Olun

Mark Cuban aslında çok iyi bir sızlanan ve bu yüzden başarılı.

Mark Cuban, "İş Sporunda Nasıl Kazanılır" adlı kitabında şöyle diyor:

Geçmişte sızladığım ve gelecekte hakkında sızlanacağım daha pek çok şey olduğundan eminim. Anlamadığım şey, neden bu kadar çok insanın sızlanmanın olumsuz bir çağrışımı olduğunu düşündüğü. Ancak ben öyle düşünmüyorum. Sızlanmak, değişime doğru ilk adımdır. Bir şeyin çok yanlış olduğunu fark ettiğiniz ve bu konuda bir şeyler yapmak için inisiyatif almanız gereken an… Mızmızlanmayan insanlar torbalara yumruk atıyor. Lanet bir şeyi değiştirmek için yapabilecekleri hiçbir şey olmadığını bilerek sadece günlerini, işlerini, hayatlarını sürdürüyorlar, öyleyse neden tek kelime etsinler? Mızmızlanmak için bir sebep görmüyorlar çünkü değişimi etkilemeyeceklerini biliyorlar. Bana her gün bir mızmız diyebilirsin. 

 Eğer bir iş yolunda gitmiyorsa sessiz kalmayın. İlla mızmız çocuk gibi de olmayın ama söylenirseniz, sizin aklınıza bir fikir gelmese bile bu söylenmeleriniz olayı çözüme kavuşturmak için yanınızdakilerin aklına bir fikir getirebilir.

10) İzne Çıkmasını Bilin

Olan işinizi bırakıp 1 saat kendi kendinize kalmayı ya da iş yerinizden 1 hafta izne çıkmayı bilin. Çünkü 1 hafta, 1 gün hatta 1 saat kendi başınıza kalmak zihninizi toparlamanıza yardımcı olur ve yeni fikirler edinmek için kendizi zaman yaratmış olursunuz. 

11) Asla Birinin Fikrini Sorma

Sahip olduğunuz bir fikir ile ilgili bir başkasına danışmak istiyorsunuz. Ona "fikrini" sorabilirsiniz ya da ondan "tavsiye" isteyebilirsiniz. Aslında her ikisi de aynı kapıya çıkıyor gibi görünse de arada küçük bir nüans var.

Birine "fikrini" sormak kendisini iç gözlemci yerine koyar ve sizden daha çok kendisine odaklanmasını sağlar

Ancak birinden "tavsiye" istediğinizde ikiniz de aynı kefede olmuş olursunuz. O kişi sizin bakış açınızdan yaklaşmaya çalışır ve sizin lehinize düşünmesini sağlar.

12) Yoksul Olmanın Nasıl Bir Şey Olduğunu Öğrenin

Birçoğumuz yeterli paramız olmadığından yakınırız ve temel ihtiyaçlarımızı karşılamama gibi bir durumla yüz yüze olmak istemeyiz. 

Peki ya işinizden şimdi kovulduğunuz haberini alsanız? Nelerden mahrum kalacağınızı bir düşünün. Hatta bir provasını yapın.

3-4 gün boyunca aynı kıyafetleri giyin. Her yere yürüyerek ya da toplu taşımayla gidin. Evinizdeki çoğu elektrikli eşyayı 1 haftalığına devre dışı bırakın. 1 haftalığına şu an var olan paranızın sadece maksimum yarısını harcamayı göze alın.

Bunları yaparak refahınızı paradan ayırmış oluyorsunuz. Ve bunları yaşadıktan sonra risk almak ya da korkularınızla yüzleşmek sizin için daha kolay olacaktır. Çünkü biliyorsunuz ki, beklenmedik bir finansal gerileme yaşasanız bile yine de iyi olacaksınız.